ALIŞVERİŞ SEPETİ 0
Sepeti Boşalt
Yazılım Eğitimleri : Microservices Mimarisi

Microservices Mimarisi Nedir ve Ne Zaman Tercih Edilmelidir?

Günümüz yazılım dünyasında uygulamalar giderek büyüyor, karmaşıklaşıyor ve ölçeklenebilirlik ihtiyaçları artıyor. Bu noktada microservices (mikro hizmet) mimarisi, büyük ve tek parça (monolitik) yapıları daha esnek, yönetilebilir ve bağımsız parçalara ayırma fikriyle öne çıkıyor. Peki microservices tam olarak nedir, hangi durumlarda tercih edilmelidir ve ne gibi avantajlar veya zorluklar getirir?


 Microservices Mimarisi Nedir?

Microservices mimarisi, bir yazılım uygulamasını birbirinden bağımsız, küçük ve odaklı servislerden oluşacak şekilde tasarlayan bir yaklaşımdır.
Her bir servis kendi veritabanına, iş mantığına ve API’sine sahip olur. Bu servisler genellikle birbiriyle HTTP/REST, gRPC veya mesajlaşma altyapıları (Kafka, RabbitMQ) üzerinden iletişim kurar.


 Microservices Nasıl Çalışır?

Bir e-ticaret sitesini örnek alalım.
Bu sitede farklı microservice bileşenleri şu şekilde olabilir:

  • Kullanıcı Servisi: Üye kayıt, giriş, profil yönetimi

  • Ürün Servisi: Ürün ekleme, listeleme, filtreleme

  • Sipariş Servisi: Sepet, ödeme, faturalandırma

  • Bildirim Servisi: E-posta, SMS, push bildirimi gönderimi

Her servis kendi kod tabanına ve veritabanına sahip olduğu için, biri güncellendiğinde diğerleri etkilenmeden çalışmaya devam edebilir.


 Microservices Mimarisi Ne Zaman Tercih Edilmelidir?

Microservices yaklaşımı her proje için doğru çözüm değildir, ancak aşağıdaki durumlarda ideal bir tercih olabilir:

  • Büyük ve sürekli büyüyen projelerde:
    Uygulama çok fazla modül veya fonksiyon içeriyorsa, bağımsız servis yapısı geliştirmeyi kolaylaştırır.

  • Ekipler farklı alanlarda uzmanlaşmışsa:
    Her ekibin kendi microservice’inden sorumlu olması, bağımsız geliştirme ve dağıtım (deployment) süreci sağlar.

  • Yüksek ölçeklenebilirlik gerekiyorsa:
    Yoğun kullanılan servisleri (örneğin, “arama” veya “ödeme” modülü) ayrı ayrı ölçeklendirmek mümkündür.

  • Farklı teknolojiler kullanılmak isteniyorsa:
    Örneğin, bir servis Python ile yapay zeka modeli çalıştırırken diğeri Node.js ile API sunabilir. Microservices bu çeşitliliğe izin verir.

  • Sürekli teslimat (CI/CD) ve hızlı sürüm döngüsü hedefleniyorsa:
    Servisler birbirinden bağımsız olduğu için, her biri ayrı pipeline’da test edilip dağıtılabilir.


 Microservices’in Zorlukları ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Her güçlü mimari yaklaşım gibi, microservices’in de kendine özgü zorlukları vardır:

  • Dağıtık sistem karmaşıklığı:
    Servisler arası iletişim, hata yönetimi ve veri tutarlılığı dikkatle tasarlanmalıdır.

  • DevOps ve altyapı yükü:
    Her servis ayrı bir konteyner, ayrı bir dağıtım pipeline’ı gerektirebilir. Bu da operasyonel yükü artırır.

  • Veri yönetimi:
    Servisler kendi veritabanına sahip olduğu için, veriler arası ilişki kurmak (örneğin “join” işlemleri) karmaşıklaşır.

  • Test ve gözlemlenebilirlik:
    Servis sayısı arttıkça hata takibi, log analizi ve performans ölçümü daha zor hale gelir.


 Monolith mi Microservices mi?

Monolith (tek parça) yapı küçük ve orta ölçekli projelerde daha hızlı, kolay ve az karmaşık bir başlangıç sağlar.
Ancak proje büyüyüp ekipler çoğaldığında, tek bir kod tabanında değişiklik yapmak zorlaşır.
İşte o noktada, microservices mimarisine geçiş kaçınılmaz hale gelir.

? Basitçe özetlemek gerekirse:

Küçük başla (monolith), büyüdükçe böl (microservices).


 Sonuç

Microservices mimarisi, modern yazılım geliştirme dünyasında esneklik, ölçeklenebilirlik ve bağımsızlık kazandıran güçlü bir yaklaşımdır.
Ancak her proje için uygun değildir — küçük bir uygulamada gereksiz karmaşıklık yaratabilir.

Eğer projeniz büyüyor, ekipler genişliyor ve dağıtım sıklığınız artıyorsa, microservices mimarisi uzun vadede yönetilebilir bir yapı oluşturmanızı sağlar.

Yorum Yap